Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | karşı önlem | countermeasure i. | ||
What countermeasure does the report propose? Rapor hangi karşı önlemi öneriyor? More Sentences |
||||
Genel | karşı önlem | counterplot i. | ||
Genel | karşı önlem | counter measure i. | ||
Genel | karşı önlem | counter-measure i. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | (birine/bir şeye) karşı önlem almak | guard against (someone or something) f. | ||
The European Union must guard against it. Avrupa Birliği buna karşı önlem almalıdır. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | -e karşı önlem almak | guard against f. | ||
Genel | (kumarda) kaybetme riskine karşı önlem almak | hedge f. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | gebeliğe karşı önlem almış olmak | be prepared f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | her türlü sonuca karşı baştan önlem almak | cover all bases f. | ||
Trade/Economic | ||||
Ticaret/Ekonomi | istenmeyen devralma girişimlerine karşı alınan kısıtlayıcı önlem | porcupine provision i. | ||
Technical | ||||
Teknik | etkin karşı önlem | active countermeasure i. | ||
Computer | ||||
Bilgisayar | etkin karşı önlem | active countermeasures i. | ||
Aeronautic | ||||
Havacılık | elektronik karşı önlem | electronic countermeasures i. | ||
Marine | ||||
Denizcilik | felaketlere karşı önlem almak için kurulan merkez | headquarter for disaster countermeasures i. |